17 Mayıs 2013 Cuma

Barcelona rüzgarına kapılın

Dünyanın en renkli, en cıvıl cıvıl, tatil için, yaşamak için, gidip de kalabalıklarına karışmak ve bir daha da dönmemek için en çok arzulanan Avrupa kenti kuşkusuz Barcelona.


Her kentin tarihiyle ilgili sayısız hikaye ve rivayet vardır malum. Derler ki, Barcelona tarihin gördüğü en büyük savaşçılardan Kartacalı Hanibal’ın babası Hamilcar Barca tarafından Barcino ismiyle milattan önce 230 yılında kurulmuş... Geriye dönüp baktığımızda birçok medeniyete ev sahipliği yapmış köklü ve tarihi zengin bir kent olduğunu görüyoruz. Önemli bir diğer özelliği de İspanya Krallığı’nın Galiçya, Bask, Aragon, Mança, Endülüs, gibi 17 otonom bölgesinden biri olan Katalonya’nın başkenti oluşu. Anadilleri Katalonca olan pek çok insan yaşıyor. İspanya’ya giden Türklerin burayı sevmelerinin bir diğer sebebi de bu benzer çok kültürlülük. Franco döneminin faşist baskılarının ardından bugün Barcelona’daki huzur ve ahenk görülmeye değer bir örnek.
 
Gaudi’nin şehri
Doğası, tarihi, insanlarının sımsıcak enerjisi, sahilleri, mimarisi, sanatçıları, yemekleri ve mekanlarıyla Barcelona kesinlikle sizi ele geçirecek bir şehir. Katalan modernizminin simgesi ünlü mimar Gaudi’nin elinin değdiği her şeyi görmeniz gerek, her birini gözünüzle görme lüksünden kendinizi mahrum etmeyin. Ayrıca Gotik mimarinin en güzel örneklerinden Santa Maria del Mar Kilisesini de listenize eklemelisiniz. İspanya Meydanı’ndaki Büyülü Çeşme’de (Magic Fountain) geceleri olağanüstü ışık ve ses gösterileri yapılıyor, kaçırmayın. Açık hava müzesi Poble Espanyol, en meşhur caddelerden La Rambla, Katalunya Meydanı, Barcelona Plajı, Port Olympic marinası gitmeniz gereken ilk yerler.

Tapas ve sangria
İspanya denilince Sangria’dan bahsetmek gerek. Barcelona’da bu serin keyfin en güzellerini tadabileceğiniz bir çok mekan mevcut ama tavsiyemiz İspanyol mezeleri olarak tanımlanabilen tapas’lardan sunan meşhur tapas barlar. Tadına doyamayacağınız minik tadım tabakları tapas’ları şaraplarla da deneyebilirsiniz. Barcelona’da kötü şarap bulmak pek mümkün değil tabi yemek konusunda da seçenekler sınırsız olunca şarabın tadı da güzelleşiyor. Midye, istridye gibi deniz mahsulleri ve etin her çeşidi Barcelona’da tadılmalı. Bir diğer geleneksel lezzetse görkemli Paella. Aslen Valencia bölgesine ait pilav ve deniz ürünleri karışımı bu özel yemeği Barcelona’da mutlaka tadın. Şarküteri ürünlerinin de bu şehirde harika olduğunu, gittiğiniz herhangi bir barda bile muhteşem şarküteriler sunulduğunu hatırlatalım.
Barcelona’da alışveriş yapmak isterseniz yine sınırsız seçenek mevcut. Yeme içme alışverişi için birçok pazar bulunuyor. Kıyafet için  Catalunya Meydanı’ndaki El Corte Ingles’i mutlaka ziyaret edin. Eğer eviniz için mobilya almak isterseniz Jardin d’Ulysse, objelere meraklıysanız Art Montfalcon sizin dükkanlarınız olacaktır. Barcelona tarih, sanat, yeme-içme, plaj, sohbet, şarap, puro, hareket ve renk demek… Giderken iyi düşünün çünkü bir daha dönmek istemeyeceğiniz kesin…




 

Hiç yorum yok: