Hafta sonları şehirde kimseyi bulmak mümkün
değil, kimi ararsanız cevap hazır: “Long weekend şekerim”
Eskiden yıl boyu çalışır 15 gün izin alıp da
doya doya tatil yapacağımız günlerin hayalini kurardık. Ya bu kutsal tatil bir
hastalığa, kötü havaya ya da herhangi ters bir zamana denk gelirse endişesinden
geceleri uyuyamaz olurduk. Artık devir değişti. Kimse bir yıl boyunca
enerjisini tüketip 15 günde geri depolamaya çalışmıyor. Araştırmalar, uzmanlar
sık ara vermenin verim artırmadaki yararından, sağlığa ne kadar iyi geldiğinden
bahsediyor.
Uzun bir haftasonu ömre bedel
Artık uzun tatile çıkanlar pek kalmadı desek
yalan olmaz. Herkesin diline pelesenk olan 'long weekend' terimi batılı
ülkelerde sıkça kullanılan bir kavram; Türkçesi ise uzun haftasonu. Yani cuma
ya da pazartesi gününü izin alarak ya da cuma iş çıkışı hemen yola koyularak bu
kısa zamanı en verimli şekilde kullanıyor ve keyifli bir tatil fırsatı
yaratıyorsunuz. Evet belki biraz yorucu görünebilir ama bir kez denerseniz
müptelası olabileceğiniz bir enerji kazanımı söz konusu! İşe geri döndüğünüzde
kendinizi işe gidip eve gelen biri olarak değil, enerjik, neşeli ve hayatı
kaçırmayan biri olarak görmeye başlıyorsunuz. Yaşam akıp giderken “Hep böyle
çalışacak mıyız?” söylemlerine kafa yoracak yerde, uygun bir zaman gelecek diye
beklemeye son verip o akan hayatı biraz yakalamaya çabalamanın nesi kötü
olabilir ki?
Bir bilet al!
Bir 'long weekend' uzmanı olmak için öncelikle
üç güne masraf etmeyelim mantığından hemen sıyrılmak gerek. Evet biraz masraf
edilecek ama şehirde kalarak harcanacakların çok da üzerinde değil. Karayolunu
unutun; zaten kısıtlı bir zaman dilimine sahip olduğunuz için uzak
destinasyonlarda mutlaka havayolunu tercih edin. Hemen her havayolu şirketi hafta
sonlarına özel kampanyalar düzenliyor. Yıl içinde kampanya dönemleri bilet
alışverişlerinizi yapmalısınız. Seçtiğiniz hafta sonlarını işaretleyin ve o
dönemler için ucuz biletlerden satın alın. Şehir içinde taksiye binme parasına
biletler bulacak ve şaşıracaksınız. Bilet aldıktan sonra işin yarısını
başardınız demektir. Bilet almak ne yapıp ne edip bu kaçamağı hayata geçirmeye
çalışacağınızın da garantisi. İkinci adım ise gideceğiniz yerle ilgili
dersinize iyi çalışmak. Mutlaka araştırın, gitmek istediğiniz yerleri ve
katılmak istediğiniz aktiviteleri not alın. Az zamanınız olduğu için yol ya da
yer arayarak zaman harcamayın, bilinçli ve kendinizden emin bir şekilde gezin.
Üç günlüğüne evinizden, işinizden, rutininizden uzaklaşarak hem iş ve özel
hayat dengenize, hem de vücut-zihin sağlığınıza çok olumlu bir katkıda
bulunacaksınız, emin olun!

Favori haftasonu destinasyonları
Selanik
Ben masraf etmem, uçağa da binmem diyen uzun hafta
sonu aşıkları için muhteşem bir lokasyon Selanik. Trenle inanılmaz ucuz bir
ücret karşılığında keyifli ve nostaljik bir yolculuk yapıyor, Alexandropoli,
Gümülcine ve Kavala’yı geçerek Selanik'e varıyorsunuz. Atatürk'ün doğduğu evin
de bulunduğu şehir, tarihi güzellikleri ve atmosferiyle büyüleyici. Yemekler ve
mezeler birbirinden güzel. Üstelik meze ve içki fiyatlar çok ucuz. Gitmek için
vizeye ihtiyacınız olmaması da bir diğer güzel özellik. Tek yapmanız gereken
ekibinizi kurup trene atlamak... Yunanistan sınırından geçtiniz bir kere
Selanik'le yetinmeyip Atina'ya ya da her biri birbirinden güzel Yunan
Adalarına'da geçebilir ya da bir sonraki long weekened için planlarınızı bu
şekilde organize edebilirsiniz. Mykonos, Santorini, Rodos her biri long weekend
için biçilmiş kaftan.
(Devamı bir dahaki yazıda)