Erkeklerin baş belası
ter kokusu, bir kadını 100 metre uzaktan koşarak kaçırabilecek ilk üç nedenden
biri. Bu derdi ter dökmeden çözebilmek ise oldukça basit; sadece tertemiz olun
yeter…

Kadınlar diğer kadınlar
için giyinip süslenir derler. Erkeklerse
bakıma önem vermeme nedenlerini aynı mantıkla açıklar, kendilerini bir başka
kadın veya erkeğe beğendirme güdüsü taşımadıklarını, bakımlı olmaya gerek
duymadıklarını iddia ederler. Hepimiz gayet iyi biliyoruz ki kadın-erkek fark etmez,
kişisel bakımı ve kendine ait bir stil oluşturmayı kişi yalnızca kendisi için
ister ve yalnızca kendisi bunun yararını görebilir. Birkaç haftadır kuaförüne
gidememiş, manikürünü atlamış bir kadının yüzü asıksa; bu beğenilmeyeceğini
düşündüğü için değil, kendisini iyi hissetmeyeceğini, gününü de verimsiz
geçireceğini bildiği içindir… Erkekler için de durum aynı, her ne kadar bakım
konusuna takılmıyor, takmıyor gibi görünseler de, günümüzde bakımlı bir erkeğin
ezici üstünlüğünü göz ardı etmek, özenmemek imkansız…
Önce kişisel hijyen
Bir erkeğin hem hayatındaki kadına, hem de tüm sosyal çevresine karşı bazı
sorumlulukları olduğunu bilmesi büyük önem taşıyor. Eğer her gün işe gidip
gelen, evden çıkan, vapura ya da dolmuşa binen, başka insanlarla konuşan bir
erkekseniz, rastladığınız, birlikte yolculuk ettiğiniz insanlara karşı da bir
sorumluluğunuz olduğunu kabul etmelisiniz. Giyim-kuşam sunum açısından önemli
evet, ama ondan da önce gelen kesinlikle kişisel hijyen. İnsanlar kendi
üzerlerindeki kokuları bazen fark etmeyebiliyor oysa etrafınızdakiler,
özellikle de kadınlar kötü kokuları adeta bir radar gibi hemen alabiliyor. Dünya
üzerinde bir erkekte en nefret edeceği şeyin ter kokusu olduğunu söylemeyecek,
buna katılmayacak kadın bulmak da pek mümkün görünmüyor! Kadınlar çok daha
detaylı bir bakım zinciri içerisinde olabilir ama erkekler için durum telaş
etmeyi gerektirmeyecek kadar basit ve kolay. Zaten hiçbir kadın aynada saatler
harcayan, kuaförde yıllar geçiren bir erkek olmanızı beklemiyor ve istemiyor. Bazı
temel şartları yerine getiren her erkek mis gibi kokabilir ve ter kokusuna
elveda diyebilir. Sadece kötü kokuların neden kaynaklandığını bilmek ve doğru
adımları atmak gerekiyor.

Ter değil, bakteriler kokar
Güzel kokunun düşmanı ‘ter’
konusuna kesin ve kalıcı bir çözüm bulmak şart. Terleme tümüyle istemimiz
dışında gelişen, metabolizmamızın doğal bir fonksiyonu olarak açıklanabilir. Terlemek
aslında cildi nemlendirip, vücut ısısını sabitliyor ve vücudun boşaltım
sistemine katkıda bulunuyor. Yani sanılanın aksine oldukça yararlı bir işlem. Terleme
normalde vücut sıcaklığını ayarlamak için çalışıyor. Beyinde vücut sıcaklığını
sürekli olarak takip eden bir merkez (ısı düzenleme merkezi) bulunuyor ve vücut
sıcaklığı bir nedene bağlı olarak artarsa termostat gibi çalışan ısı düzenleme
merkezi, sinirler yoluyla ter bezlerine sinyal göndererek onları çalıştırıyor.
Ter bezlerinden atılan ter; deriden sıcaklık alarak buharlaşıyor ve vücudu tıpkı
bir klima gibi soğutuyor. Egzersiz
veya fiziksel aktivite, sıcak hava ve nem, sentetik giysiler, alkol almak,
sigara içmek, sıcak içecekler, baharatlı ve sıcak gıdalar, stres, heyecan,
günün belirli zamanları terlemeyi artırabiliyor. Koltuk altlarımızda ve genital
bölgemizde yaşayan bakteriler ise bu durumda ter kokusunu ortaya çıkaran tek
unsur olarak beliriyor. Çünkü bu bölgelerde milyonlarca bakteri yaşıyor ve
bakteriler vücudumuzdan terleme ile salgılanan asidik sıvı ile besleniyor. Beslenirken
oluşan asidik yapı, bazik karakterdeki amonyağa dönüşüyor ve bakterilerin atık
olarak ürettiği bu maddeler ile birleşerek kötü kokuya sebep oluyor. Kısacası
teriniz değil, vücudunuzda beslediğiniz bakteriler kokuyor. Terlemeyi
engellemenin birincil yolunun bakterileri engellemek yani vücudu temiz tutmak olduğu
da bir kez daha öne çıkıyor.
Aşırı terleme
Bir hastalığa ya da hormon
bozukluğuna bağlı olmayan aşırı terleme de sıklıkla görülebiliyor. Aşırı
terlemenin en önemli nedenleri arasında stres, insülin, tiroid bezinin aşırı
çalışması, böbrek üstü bezinde görülen hastalıklar, hipoglisemi, şişmanlık,
bazı kanserlerin tedavisinde kullanılan ilaçlar ve hormonlar yer alıyor.
Sistemik hastalıklardan diyabete, kalp yetmezliğine kadar pek çok sağlık sorunu
da terleme yapabiliyor. Pratikte en çok görülen terleme şekli; strese bağlı
olan ve özellikle avuç içi, ayak tabanı, koltuk altı ve daha az olarak da yüz
ve kasıkta oluşan terleme olarak biliniyor.
Terlemenin nedenlerini bulun!
Terlemeyi önlemek için öncelikle
fazla kilo, hormon dengesi, genetik rahatsızlık gibi sorunlardan bir veya
birkaçına sahip olup olmadığınızı iyi araştırmanız gerekiyor. Eğer bir
hastalığınız yoksa ve yine de ter sorunuyla karşılaşıyorsanız atmanız gereken
adımlar ise aşağıdaki gibi sıralanıyor;
Duş alın:
Duş gündüzleri alındığında uyku açarak sizi güne hazırladığı gibi, gece
alındığında tam tersi uyumaya yardımcı oluyor. Şehir yaşamında iki günü duş
almadan geçirebilmek imkansız. Bunu deneyenler varsa hemen vazgeçmeliler.
Erkeklerin günlük olarak duş alması ideal, ama en kötü durumlarda iki bile önerilen
maksimum iki günde bir duş alınması. Her gün bir lif yardımıyla kısa da olsa
mutlaka duşunuzu alın!
Duş jeli:
Sabun tabii ki bakterileri öldürmekte önceliğimiz ancak sabun sevmeyen ve
üşenen erkekler için artık çeşit çeşit duş jelleri bulunuyor. Kolay köpürüyor
ve durulanıyorlar, üstelik kokuları da harika. Mutlaka bir tane edinin.
Banyo süngeri:
Doğal olanlarını tercih etmeye çalışın. Gözenekleri açmak, bakterilerden
arındırmak ve kan dolaşımını hızlandırmak için süngerler birebir. Masaj etkisi
de cabası.
Deodorant:
Koltukaltı ter kokusunun en yoğun olduğu bölge. Yukarıda açıkladığımız gibi
asıl kokan ter değil, terdeki asitle beslenen bakteriler. Bunu engellemek için ise
deodorant en etkili çözüm. Mümkünse gün boyu etkisi süren ‘roll-on’lardan tercih
edin. Ve mutlaka ama mutlaka koltuk altınızı yıkadıktan sonra kullanın. Asla
ter kokusunu deodorantla bastırmaya çalışmayın, daha da kötü kokmanıza neden
olur.
Bakteriye son: Ter
kokularına karşı en etkin çözümlerden biri de bakteri oluşumunu engelleyen
ürünler. Deniz - okyanus suyu içerikli bu kremler haftada bir kez
uyguladığınızda ter kokusunu ciddi miktarda azaltıyor. Üstelik yıkanınca da
etkisi gitmiyor. Deniz kenarındayken ter kokmadığınızı hatırlarsınız mutlaka, tamamen
aynı etkiyi yaratıyor. Bir diğer sorunlu bölge kasıklar için de ideal.
Vücut losyonu:
Şart değil ama banyo sonrası hem cildi nemlendirmek hem de güzel kokmak için
bir vücut losyonu kullanmak fena fikir değil. Gün boyu temiz kokmanızı sağlayacak
bu yöntem için cilt tipinize uygun kokusunu beğendiğiniz herhangi bir losyon
tercih edebilirsiniz.
Vücut tüyleri: 21.
yüzyılda tüyler çok da gerekli değiller bu kesin. İstenmeyen vücut tüyleri
bakterileri çoğalttıkları için kötü koku oluşumunu da arttırıyor. Koltukaltı ve
kasık tüylerinin uzamasına izin vermeyin. Sürekli uğraşmak istemeyenler içinse
lazer yöntemi kesin çözüm.
Parfüm: Parfüm kullanmak, güzel koku
yaymak hem moral olarak insanı yükseltiyor hem de etrafındakileri mutlu ediyor.
Ancak burada önemle üzerinde durulması gereken konu parfümün miktarı.
Etrafınızdakileri asla kendi kokunuza boğmayın. İdeal olan parfümün hafif hafif
duyulması. Asla parfüm şişesini üzerinize boca etmeyi düşünmeyin!
Sigaraya son verin: Sigara ter kokusunun daha beter bir hale
dönüşmesinde en büyük rol sahibi.
Sigarayı bırakamıyorsanız da azaltmayı deneyin. Ter kokusuyla birleştiğinde çekilmez
olduğunu ve bunu sizin muhtemelen duymadığınızı mutlaka hatırlayın.
Etrafınızdakileri rahatsız etmemek adına gün içinde daha sık el-yüz yıkayın ve
parfüm tazeleyin.
Pamuklu giyin:
Hafif, pamuk ve elyaf içeren giysiler ve çoraplar giyin. Üste yapışan naylon
ürünler sizi daha çok terletir, üstelik teri ve kokuyu emmez.
Pudrayı deneyin:
Deodorant ya da parfüm alerjisiniz varsa bebek pudralarından kullanmayı
deneyebilirsiniz. Çok daha yararlı ve etkili olan pudrayı kasık ve ayaklarınız
için de tercih edin. Pudra, ferah bir koku ve his verirken, nemi alarak bölgenin
kuru kalmasını sağlıyor.
Yediklerinize dikkat: Sayısız yararı olduğu bilinen maydanozu bol bol
yemek, terleseniz bile kötü kokmamanızı sağlıyor. Patlıcan, soğan ve sarımsaktan
ise uzak durmak gerekiyor.